Avrupa Birliği Sürecinde Kamu Diplomasisi Faaliyetlerinde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü
Terim olarak “sivil toplum” günümüzde, toplumun siyasi otoritenin baskısından kurtulmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla, toplumda görülen demokratik yapıyı, devletin kurumlarının dışında, toplumun kendi kendini yönlendirmesi anlamını taşımaktadır. Örgütlü dernek, girişim, ajans ve sivil toplum kuruluşunu temsil eden sivil toplum kavramı, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti kavramlarının öne çıkmasıyla birlikte başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm sanayileşmiş toplumların ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.Sivil toplum kavramı sivil toplumun üyeleri olan Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) da tanımlanmasını beraberinde getirmektedir. Günümüzde STK’lar toplumsal ve siyasal yaşamda önemli bir rol oynamakta ve demokratik bir sistem için vazgeçilmez bir konumda bulunmaktadır. Ancak sivil toplumun temel aktörleri olan bu kuruluşlar hakkında literatürde ortak bir tanım yapılmamıştır .
Emine Akçadağ'ın yazısının tamamını okumak için tıklayın.




TASAM tarafından düzenlenen “2. İKT Üyesi Ülkeler Düşünce Kuruluşları Forumu” İstanbul’da gerçekleştirildi. Yoğun bir katılımla yapılan forum sonrası açıklanan deklarasyonda şu hususlara dikkat çekildi:
Ülkeler arasındaki vize uygulaması, soğuk savaş dünyasının ürünü. Dünyayı kesin sınırlara ayıran, kutuplaştıran, bölen bir anlayışın da simgesi aynı zamanda.
TASAM’ın kuruluş fikri nasıl ortaya çıktı?
Türkiye'nin iç ve dış değişim dinamiklerinin son yıllarda sergilediği ivme, ekonomiden dış politikaya, bilim ve teknolojiden sanata kadar geniş bir alanda cereyan etmekte ve yeni risk ve fırsat alanlarının doğmasına imkân tanımaktadır.
Çok kutuplu yeni dünya düzeni ile birlikte küreselleşme süreci de hız kazandı. Ve bu süreç en çok iletişim ve medya üzerinde etkisini gösterdi.
Can cultural diplomacy help get Turkey into the European Union? Within the EU, Turkey’s accession process is a highly debated issue. Almost everyone seems to have an opinion on the matter, although it can be argued that most of these opinions are not based on rationality and facts.
Soğuk Savaş döneminde, uluslararası politika ile iç politika arasında daha belirgin bir ayrılık mevcut idi. Dış politika; o dönemde daha çok ulusal güvenlik, askeri tedbirler, enerji kaynaklarına ulaşım, devletler arası çatışmalar, ideolojik rekabet ve nekonomik kalkınma planları gibi yüksek politika konularından oluşuyordu.
Özünde dürüstlük, doğruluk, sadelik, samimiyet yer almakta olan kamu diplomasisi, siyasal fikirlerden ziyade vatandaşların kalbine ve beynine ulaşarak ortak çıkarlar merkezinde diyalog kurmak fikrinde yükselmektedir.